Mart 28 2011 Pazartesi
Kullanıcı Grubu ve "İyi Dilekler" üzerine...
Kullanıcı grubu konferansı üzerinden 10 gün geçti.
Değerlendirme formlarını okudum, bir çok üyeyle konuştum. Yurtdışından gelen tepkileri inceledim. Her şey mükemmel görünüyor. Herkes 'İyi Dilekler'ini iletmiş bize.
Şimdi bardağın dolu tarafından boş tarafına geçeceğim.
Konferansla ilgili düşüncelerimi yazmıştım. 190 kişinin kayıt yaptırdığını fakat 130 kişinin geldiğini gördük. Gelenlerin ortak dilekleri bu tip etkinliklerin daha sık yapılması üzerine. Fakat üyelerimizin üçte birinden azının katıldığı, iş ortakları katılımının bile yarıyı geçmediği bir etkinlikten sonra yeni aktiviteler planlamak oldukça zor. Türkiye ve Avrupa'dan IBM yöneticileri tam kadro katılmışken onların sayısı en büyük 5 Lotus müşterisinden katılanlara eşit sayıdaydı.
Konferans öncesi yaptığımız anketi yalnızca 28 kişi doldurdu. Yeni web sitemize geçtiğimizde 350 kullanıcıya duyuru yaptık ve üyelik bilgilerini yenilemelerini istedik. Yalnızca 122 kişi kaydını yeniledi. Şöyle bir bakınca üyeliğini yenileyen kişinin 1 ay içerisinde tekrar dönme oranı %25 civarında. Eski web sitesinde forum olmamasıyla ilgili onlarca şikayet dinlemiştik, yeni sitede bir forum açtık. Henüz buradan soru gönderen olmadı. Konferanstan bir hafta sonra sitemiz bol bol ziyaret edildi, son 5 güne baktığımızda artık burayı inceleyen de yok. Katkıda bulunmak isteyenler de ortadan kayboldu. Atilla haricinde siteye içerik ekleyen de yok.
Katılımın ikinci parçası da teknik oturumlar hakkında. Değerlendirme formları benim düşündüğüm gibi teknik oturumların yetersizliğine dikkat çekmiş. 21 Ocak itibariyle (teknik oturum başvurularının son günü) elimdeki başvuru sayısı yalnızca "1" idi. İnsanlara katkıda bulunmaları için neredeyse 'yalvardık'. Kolayına kaçabilirdik, IBM'den talep ederdik. İstediğimiz konuda birisi sağlanırdı bize; bir demo, iki slayt, herkes Lotus X ürününün ne güzel ve ne etkili olduğunu öğrenirdi.
Başka bir noktaya daha dikkat çekelim. Almanya Kullanıcı Grubu'ndan Jürgen etkinlik sırasında deneyimlerini paylaştı bizimle. DNUG, yıllık 360€ üyelik ücreti alyor. Düzenledikleri konferansın katılım bedeli ise üye olanlara 690€ ve üye olmayanlara 1450€. Oturum yapanlar, yaptıkları sunumla aynı gün ücretsiz katılım hakkı kazanıyor. Diğer günler için %50 indirimleri var... Jürgen'e bu durum problem yaratmıyor mu diye sorduğumda cevabı çok netti: "Kullanıcı grubunu profesyonel düzeyde yürütebilmek için bu gerekli. Kaldı ki, bu bir sosyal kulüp değil sadece. Üyeliğin getirileri bu rakamların çok üzerinde."
3 yıl önce bu oluşumu başlattığımızda bir çok insandan aldığım tepki aynıydı. 'Bu iş yürümez', 'ilgi gösterilmez', 'bu iş üzerinize kalır'... Görünüş farklı değil gibi, değil mi?
Yapıcı bir şekilde devam etmek lazım. Şu an işin kolayı, 'bu iş olmuyor' demek. İşin zoruysa neden olmadığını incelemek. Katılım göstermemek bizim sosyal bir arızamız olabilir mi? Zaman sorununu öne çıkarmak işin kolayına kaçmak olur düşüncesindeyim. Fakat "iyi dilekler" gazıyla bu işin yürümediği ortada.
Nisan ayı itibariyle yeni bir yapılanmaya girişeceğiz. Web sitesinin neden işlemediğini, işlemesi için ne yapmak gerektiğini masaya yatıracağız. Yönetim ekibinin reorganizasyonu da önemli bir nokta olacak. 28 Nisan'da IBM'in düzenleyeceği Social Business Roadshow, nam-ı diğer LCTY İstanbul'a katılıyoruz. Tüm gönüllüleri orada görmek istiyoruz. Konferans düzenlemek önemli değil. Bu işin devamını getirecek katılım sağlanamazsa, kullanıcı grubu olmanın da bir faydası olmayacak.
Önümüzdeki bir kaç ay bu yoldan yürümek isteyen az sayıda kişinin bilmek istediği tek şey; arkalarından gelen birilerinin olup olmadığı...
Değerlendirme formlarını okudum, bir çok üyeyle konuştum. Yurtdışından gelen tepkileri inceledim. Her şey mükemmel görünüyor. Herkes 'İyi Dilekler'ini iletmiş bize.
Şimdi bardağın dolu tarafından boş tarafına geçeceğim.
Konferansla ilgili düşüncelerimi yazmıştım. 190 kişinin kayıt yaptırdığını fakat 130 kişinin geldiğini gördük. Gelenlerin ortak dilekleri bu tip etkinliklerin daha sık yapılması üzerine. Fakat üyelerimizin üçte birinden azının katıldığı, iş ortakları katılımının bile yarıyı geçmediği bir etkinlikten sonra yeni aktiviteler planlamak oldukça zor. Türkiye ve Avrupa'dan IBM yöneticileri tam kadro katılmışken onların sayısı en büyük 5 Lotus müşterisinden katılanlara eşit sayıdaydı.
Konferans öncesi yaptığımız anketi yalnızca 28 kişi doldurdu. Yeni web sitemize geçtiğimizde 350 kullanıcıya duyuru yaptık ve üyelik bilgilerini yenilemelerini istedik. Yalnızca 122 kişi kaydını yeniledi. Şöyle bir bakınca üyeliğini yenileyen kişinin 1 ay içerisinde tekrar dönme oranı %25 civarında. Eski web sitesinde forum olmamasıyla ilgili onlarca şikayet dinlemiştik, yeni sitede bir forum açtık. Henüz buradan soru gönderen olmadı. Konferanstan bir hafta sonra sitemiz bol bol ziyaret edildi, son 5 güne baktığımızda artık burayı inceleyen de yok. Katkıda bulunmak isteyenler de ortadan kayboldu. Atilla haricinde siteye içerik ekleyen de yok.
Katılımın ikinci parçası da teknik oturumlar hakkında. Değerlendirme formları benim düşündüğüm gibi teknik oturumların yetersizliğine dikkat çekmiş. 21 Ocak itibariyle (teknik oturum başvurularının son günü) elimdeki başvuru sayısı yalnızca "1" idi. İnsanlara katkıda bulunmaları için neredeyse 'yalvardık'. Kolayına kaçabilirdik, IBM'den talep ederdik. İstediğimiz konuda birisi sağlanırdı bize; bir demo, iki slayt, herkes Lotus X ürününün ne güzel ve ne etkili olduğunu öğrenirdi.
Başka bir noktaya daha dikkat çekelim. Almanya Kullanıcı Grubu'ndan Jürgen etkinlik sırasında deneyimlerini paylaştı bizimle. DNUG, yıllık 360€ üyelik ücreti alyor. Düzenledikleri konferansın katılım bedeli ise üye olanlara 690€ ve üye olmayanlara 1450€. Oturum yapanlar, yaptıkları sunumla aynı gün ücretsiz katılım hakkı kazanıyor. Diğer günler için %50 indirimleri var... Jürgen'e bu durum problem yaratmıyor mu diye sorduğumda cevabı çok netti: "Kullanıcı grubunu profesyonel düzeyde yürütebilmek için bu gerekli. Kaldı ki, bu bir sosyal kulüp değil sadece. Üyeliğin getirileri bu rakamların çok üzerinde."
3 yıl önce bu oluşumu başlattığımızda bir çok insandan aldığım tepki aynıydı. 'Bu iş yürümez', 'ilgi gösterilmez', 'bu iş üzerinize kalır'... Görünüş farklı değil gibi, değil mi?
Yapıcı bir şekilde devam etmek lazım. Şu an işin kolayı, 'bu iş olmuyor' demek. İşin zoruysa neden olmadığını incelemek. Katılım göstermemek bizim sosyal bir arızamız olabilir mi? Zaman sorununu öne çıkarmak işin kolayına kaçmak olur düşüncesindeyim. Fakat "iyi dilekler" gazıyla bu işin yürümediği ortada.
Nisan ayı itibariyle yeni bir yapılanmaya girişeceğiz. Web sitesinin neden işlemediğini, işlemesi için ne yapmak gerektiğini masaya yatıracağız. Yönetim ekibinin reorganizasyonu da önemli bir nokta olacak. 28 Nisan'da IBM'in düzenleyeceği Social Business Roadshow, nam-ı diğer LCTY İstanbul'a katılıyoruz. Tüm gönüllüleri orada görmek istiyoruz. Konferans düzenlemek önemli değil. Bu işin devamını getirecek katılım sağlanamazsa, kullanıcı grubu olmanın da bir faydası olmayacak.
Önümüzdeki bir kaç ay bu yoldan yürümek isteyen az sayıda kişinin bilmek istediği tek şey; arkalarından gelen birilerinin olup olmadığı...