Temmuz 16 2010 Cuma
Lotus topluluğu neyi tartışıyor?
İki hafta önce, yazdığım blog'da başarılı bir blogger olan Jake'in Sharepoint öğrenmeye başlamasıyla gelişen tartışmalardan bahsetmiştik.
Şimdilerde Jake ile Yancy (PlanetLotus.org blog portalinin sahibi ve kurucusu) arasındaki tartışma gündeme geldi.
Olayı derinlemesine anlatmak ya da 'benim de görüşüm şudur' demek gibi bir niyetim yok. Özetle, Yancy Jake'den blog'unu ikiye ayırmasını, Sharepoint ile ilgili yazılarını PlanetLotus.org üzerinde yayınlamamasını öneriyor. Jake itiraz ediyor bu duruma. Yancy blogu PlanetLotus'dan çıkarıp yine kendisine ait olan PlanetSharepoint üzerine almayı teklif ediyor. Jake bir şeyler söylüyor, Yancy cevap veriyor ve sonunda Jake olayı sitesine taşıyor. Cevaben Yancy de tüm yazışmayı yayınlıyor. Tabii ki insanlar hemen tepki gösteriyor olaylara. Blog'lar iki günde 600'ün üzerinde hit alıyor ki bu sıradan yazılar için çok büyük bir rakam. Topluluk yorumlarıyla taraflardan birine ya da ikisine destek oluyorlar.
Benim derdim kimin ne söylediği ya da kimin haklı olduğu değil. Sadece bunları okurken çok eğlendiğimi söyleyebilirim.
İki yıl önce, Apple iPhone üzerinde EAS (Exchange ActiveSync) protokolüyle Exchange kullanıcılarına push-mail desteği vereceğini duyurmuştu. Ed Brill o dönemde bir yazı yazarak IBM'in iPhone desteği için uğraştığını söylemiş ve Lotus topluluğununa da Apple'a pazar baskısı uygulamak için elinden geleni yapması çağrısında bulunmuştu. Ne büyük bir hata!
O dönem Volker Weber'in anolojisi çok hoşuma gitmişti: "The blame game started!", yani suç atma savaşı başlamıştı.
İş ortakları IBM'i, geliştiriciler Lotus'u, müşteriler de herkesi suçluyordu. Hatta bir okuyucu, IBM'i Lotus yazılımlarını bitirmekle suçlamıştı. Bazıları IBM'in iPhone için basit bir Traveler client yazmasını öneriyordu. Ama bu basitçe imkansızdı. Çünkü Apple SDK'sı geliştiricinin arkaplanda çalışan bir uygulama yazmasını engelliyordu. Arkaplanda bir şey çalışmıyorsa push mail de olmazdı. Bir başka grup IBM'in lisans ücretlerini karşılamadığı/karşılayamadığı gibi pek de akıllıca olmayan bir iddia ortaya attı. Bütün tartışma çok anlamsızdı. Çünkü IBM resmen 'üzerinde çalışıyoruz' diyordu, topluluk fırçayı atıyordu: 'Daha sıkı çalışmalıydınız!'.
Aradan iki yıl geçti ve Lotus EAS protokolünü, iPhone'u ve iPad'i destekliyor. Şimdi aynı tartışma uygulama desteğiyle ilgili ortaya atılacaktır.
Bir kaç hafta öncesinde Kevin Cavenough, biz iş ortaklarını dinlemek için gelmişti. Kendisini mobil stratejiler, Connections, Quickr ve bazı kemikleşmiş Domino sorunlarıyla ilgili bitmeyen sorularımla rahatsız ettim. Fakat Kevin, tüm soruları içtenlikle cevapladı. Cevapların gizliliğini bilmediğim için detayları açıklamam doğru olmaz. Fakat temelde pazardaki gücünüz ne olursa olsun belli limitler içerisinde hareket edebiliyorsunuz diyebilirim. En iyi pili üretseniz de dizüstü bilgisayar aşırı ısınıp pili öldürdüğünde kim sorumlu olacak. Bu ilişki düzeyi Microsof-Intel arasında da böyledir, Oracle-HP, IBM-Microsoft ve IBM-Apple arasında da.
Ben de XPages uygulamalarının iPhone'da çok iyi çalışıp Blackberry ve Nokia üzerinde yamuluyor olmasından rahatsızım. Ne yapmalıyım? Şöyle bir blog mu yazayım: "Hey Lotus! kendine gel, beni kızdırma, Nokia tarayıcısını destekle!".
Bloglarda IBM'in hatalarını söylemeyin eleştirmeyin gibi bir şey iddia etmiyorum! Blogların doğası dikkate alındığında, bazı konuları kamu önünde tartışmayın demek çok yanlış olur. Fakat nazik olmak gerekiyor sanırım. Ben bunu deniyorum. Marie L.Scott'un geçen ay yazdığı çok hoşuma gitmişti: "Top 15 Ways to Get Noticed on Planet Lotus".
Sonuç olarak, Lotus topluluğu çok çabuk sinirleniyor. Gereksiz konular üzerine polemik yapmayı seviyorlar. Ed Brill'in söylediği gibi:
Şimdilerde Jake ile Yancy (PlanetLotus.org blog portalinin sahibi ve kurucusu) arasındaki tartışma gündeme geldi.
Olayı derinlemesine anlatmak ya da 'benim de görüşüm şudur' demek gibi bir niyetim yok. Özetle, Yancy Jake'den blog'unu ikiye ayırmasını, Sharepoint ile ilgili yazılarını PlanetLotus.org üzerinde yayınlamamasını öneriyor. Jake itiraz ediyor bu duruma. Yancy blogu PlanetLotus'dan çıkarıp yine kendisine ait olan PlanetSharepoint üzerine almayı teklif ediyor. Jake bir şeyler söylüyor, Yancy cevap veriyor ve sonunda Jake olayı sitesine taşıyor. Cevaben Yancy de tüm yazışmayı yayınlıyor. Tabii ki insanlar hemen tepki gösteriyor olaylara. Blog'lar iki günde 600'ün üzerinde hit alıyor ki bu sıradan yazılar için çok büyük bir rakam. Topluluk yorumlarıyla taraflardan birine ya da ikisine destek oluyorlar.
Benim derdim kimin ne söylediği ya da kimin haklı olduğu değil. Sadece bunları okurken çok eğlendiğimi söyleyebilirim.
İki yıl önce, Apple iPhone üzerinde EAS (Exchange ActiveSync) protokolüyle Exchange kullanıcılarına push-mail desteği vereceğini duyurmuştu. Ed Brill o dönemde bir yazı yazarak IBM'in iPhone desteği için uğraştığını söylemiş ve Lotus topluluğununa da Apple'a pazar baskısı uygulamak için elinden geleni yapması çağrısında bulunmuştu. Ne büyük bir hata!
O dönem Volker Weber'in anolojisi çok hoşuma gitmişti: "The blame game started!", yani suç atma savaşı başlamıştı.
İş ortakları IBM'i, geliştiriciler Lotus'u, müşteriler de herkesi suçluyordu. Hatta bir okuyucu, IBM'i Lotus yazılımlarını bitirmekle suçlamıştı. Bazıları IBM'in iPhone için basit bir Traveler client yazmasını öneriyordu. Ama bu basitçe imkansızdı. Çünkü Apple SDK'sı geliştiricinin arkaplanda çalışan bir uygulama yazmasını engelliyordu. Arkaplanda bir şey çalışmıyorsa push mail de olmazdı. Bir başka grup IBM'in lisans ücretlerini karşılamadığı/karşılayamadığı gibi pek de akıllıca olmayan bir iddia ortaya attı. Bütün tartışma çok anlamsızdı. Çünkü IBM resmen 'üzerinde çalışıyoruz' diyordu, topluluk fırçayı atıyordu: 'Daha sıkı çalışmalıydınız!'.
Aradan iki yıl geçti ve Lotus EAS protokolünü, iPhone'u ve iPad'i destekliyor. Şimdi aynı tartışma uygulama desteğiyle ilgili ortaya atılacaktır.
Bir kaç hafta öncesinde Kevin Cavenough, biz iş ortaklarını dinlemek için gelmişti. Kendisini mobil stratejiler, Connections, Quickr ve bazı kemikleşmiş Domino sorunlarıyla ilgili bitmeyen sorularımla rahatsız ettim. Fakat Kevin, tüm soruları içtenlikle cevapladı. Cevapların gizliliğini bilmediğim için detayları açıklamam doğru olmaz. Fakat temelde pazardaki gücünüz ne olursa olsun belli limitler içerisinde hareket edebiliyorsunuz diyebilirim. En iyi pili üretseniz de dizüstü bilgisayar aşırı ısınıp pili öldürdüğünde kim sorumlu olacak. Bu ilişki düzeyi Microsof-Intel arasında da böyledir, Oracle-HP, IBM-Microsoft ve IBM-Apple arasında da.
Ben de XPages uygulamalarının iPhone'da çok iyi çalışıp Blackberry ve Nokia üzerinde yamuluyor olmasından rahatsızım. Ne yapmalıyım? Şöyle bir blog mu yazayım: "Hey Lotus! kendine gel, beni kızdırma, Nokia tarayıcısını destekle!".
Bloglarda IBM'in hatalarını söylemeyin eleştirmeyin gibi bir şey iddia etmiyorum! Blogların doğası dikkate alındığında, bazı konuları kamu önünde tartışmayın demek çok yanlış olur. Fakat nazik olmak gerekiyor sanırım. Ben bunu deniyorum. Marie L.Scott'un geçen ay yazdığı çok hoşuma gitmişti: "Top 15 Ways to Get Noticed on Planet Lotus".
Sonuç olarak, Lotus topluluğu çok çabuk sinirleniyor. Gereksiz konular üzerine polemik yapmayı seviyorlar. Ed Brill'in söylediği gibi:
PlanetLotus.org üzerinde bir bardak suda fırtına koparılmadığı bir az haftası olacak mı?